24 Şubat 2010 Çarşamba

GECİKMELİ SEVGİLİLER GÜNÜ HATIRASI

14 Şubat'ta tam 111 fotoğraf çekmeme rağmen aktarım kablosunu bulamadığım için, fotoğrafları bloga yükleyememiştim. Minnoşlarımız tüm ailenin daimi sevgilileri olduğundan gecikmenin önemli olmadığını düşünüyorum ve buyrun fotolara diyorum...




Bu arada o gün başka neler oldu?
* malesef babamız yurtdışında iş seyahatindeydi
* sevgili babaannemiz bu yılki sevgililer günü pastasını torunlarına adadığından dedemiz tarafından protesto edildi :)
* yollarda yürüdük, balonlar aldık, yedik, içtik, güldük, eğlendik...

8 Şubat 2010 Pazartesi

uyumak ya da uyuyamamak... işte bütün mesele bu!




Biliyorum daha önce de yazdım, ama n'apıyım?! Eş yaşlarda bebeği olan hangi arkadaşıma ya da tanıdığa "uyuyor mu sizinki?" diye sorsam cevap hep aynı... Sık bölünen uykular, huzursuzluk, anneyi uykusuz bırakma vs... Bakınca nedenini bir türlü bulamadığım başlıca sorunumuz. Hatta blogun adını bile "uykusuz prensesler" diye değiştirsem mi :) Hani öyle gece uyanıp, oturmak filan yok çok şükür, ama gündüze göre daha mesaili gecemiz: su, emzik, süt, örtünme; sürekli kontrol. Durumumu hangi şarkı daha iyi anlatır acaba:
* Oynatmaya az kaldı, doktorum nerde mi?
* Uykusuz her gece mi?

Diğer bir sorun, ki bu da uykusuzluğu destekliyor olabilir: dişler! sayıları henüz 4 bile olmayan dişlerimizin de yollarını gözlemekteyiz.

Konuşmaya gelince; 5 kelime sayamıyoruz, ama herşeyi anlıyoruz maşallah! Özellikle Yağmur kendince pek birşeyler söyleniyor: "Dabay dabay", "Abovvv, oooo", "Debi debi debi", "Amini" gibi... Bir de meşhur "hemme"miz var ki; o da yemek içmeye dair her türlü nesneye verilen addır :)
- Başlıca içeceğimiz: "HEMME!"
- Yemek yiyelim mi Yağmur? "HEMME!"
- Yoğurt yer misin Deniz? "HEMME!"

Ama çocuğumun hakkını yemeyeyim, Yağmur bir kaç gündür söyle deyince "anne" ve "bitti" diyor. Deniz de söyler yakında.

İletişime gelince... Kızlar bazen birlikte gayet güzel oynuyorlar. Ammaaaa, bazen de bir kapışıyorlar ki, sormayın. Paylaşamadıkları genellikle bir oyuncak, bazen de kucak. Bir itişme, bir bağrışma yaşanıyor ki allaahhh! güler misin, ağlar mısın :) Bakalım biraz daha büyüseler neler olacak?.. bu arada, onlara evde eğlence olsun diye bir salıncak ve bir de puset aldım, neyseki onda kavga çıkmadı. Bebeklerini ayaklarında ya da salıncaklarında sallayıp, pusete de koyup gezdiriyorlar bazen :)